GİRİŞ TEMEL İLKELER 2
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
Hata yapmak
fırsatını Adem'e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
…
Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
İSMET ÖZEL, Münacaat.
- Açıklama
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
Hata yapmak
fırsatını Adem'e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
…
Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
İSMET ÖZEL, Münacaat.
Stok Kodu:9786256045026Sayfa Sayısı:760Basım Yeri:İstanbulBasım Tarihi:2024Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim560,00560,002291,20582,403197,87593,606100,80604,80968,44616,00World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim560,00560,002291,20582,403197,87593,606100,80604,80968,44616,00
- Yorumlar
- Yorum yaza*i ü. - 15.07.2024 14:435/5Kitap hakkında kısa bir bilgi için: aaliunal.blogspot.coma*i ü. - 19.06.2024 18:515/5önsözden alıntı: Bu çalışma bazı konuları, kavramları ihtiva etmektedir. Bu bilgileri sunarken genelde sadece ayet ve hadisleri vermeye çalıştım. Ayetleri bazı konu ve kavramlarda mushaf sırasına göre, bazı konu ve kavramlarda ayetlerin nazil oluşu sırasına göre vermeye çalıştım. Genelde ayetleri alt başlıklara ayırmadım, sadece bazı ayetleri üste aldım. Bunun dışında önemine binaen kitaplardan da alıntılara yer verdim. Alıntıları yaparken bazen paragraflar arasında kopukluk olmuş olabilir. Kendi cümlelerime yer vermemeye çalıştım. Ben sadece bölümleri, konuları belirledim ve sıraladım. İnsanların İslâmi bir düşünceye ve bilince sahip olmaları maksadıyla böyle yapmaya çalıştım. İstedim ki kişi kendisi ayetlerin ışığında düşüncesini oluştursun. Kendi kendini yönlendirsin, İslami bir bilince sahip olsun. Kitaptaki konulara bakıldığında aslında her bir konu bir kitap olması gerekir. Konuları bu düzeyde tutarak temel oluşturmaya çalıştım. Hatta birçok konuya alt başlıklar, açıklamalar eklenebilirdi. O zaman da hem kitabın hacmi çok büyüyecek hem de okuyucuları yönlendirmiş olacaktım, bundan kaçındım. Maksadım sadece bilgi vermek değil, çünkü sadece bilmek bir şey ifade etmiyor. Önemli olan İslâmi bir düşünceye, şuura ve bilince sahip olmaktır. İslâmi düşünce, şuur ve bilinç olmadığı zaman müslümanlar dolayısıyla da insanlık savruluyor.